Hakikaten reprezant olsam iyiymiş, bir günde 3 şehir ve hiç bu kadar sıkılmamıştırım :D
45'in sarı kavakları. Pus vardı son iki gündür. Ama gerçek renkleri buydu.Balıkesir harika bir kent değil mi?
Eti çok lezzetli, otu bol, denizi güzel, çam fıstığı, peyniri, insanı her şeyi güzel. Belki de ülkenin en güzel şehri diyebiliriz. Arada durup durup, Balıkesir'in nesi meşhur / güzel diye düşünüp, parmaklarımla sayıyorum ama listeyi henüz yazamadım. Her Şeyi dedim ve geçtim. Ha bir de zeytini, zeytinyağı var.
Kaz Dağı'nın eteğindeğğ, güzel bir evim olsağğğ!!! caney caney!! ah ahh
Her zaman önünden geçtiğim Havran yolu üzerinde, bir yükseltiye çıktık, inerken Körfez'i gördüm de, çok kızdım kendime. Daha önce neden görmedim diye.
Aslında o her zaman geçilen yolların içlerine girmek lazım. Rastgele. Neler çıkıyor karşımıza neler!! Hayatım çok mu tekdüze ki, böyle şeylerden çok keyif alır oldum?
Körfezden sonra, rüzgar türbinleri. Ama bunların en güzel hali daha önce de çektiğim Uşak - Dumlupınar Şehitliği karşısındaki tarla. Bir gün o manzaraya bakarken kaza yaparsam, suç o manzaranın olmalı!!! Bugün çekebilseydim, en iyisiydi. Olsun, yollar bitmez. Ömrüm bitçek :/
Ve işte Dikili'nin gök yüzü.
Bugün Afyon, ha tabi sonrası var bu üstteki gezinin ancak fotoğraf yok, neyse bu konuyu günlüğümün devam etmeyen serilerinden olan "Ünlüler ve Ben" serisine yazmalıydım.
Neyse, İkbal tesislerinde masaya oturduk. Yol arkadaşım şu adam tanıdık dedi. Gerçekten fark ettirmeden döndüm baktım. Aa!! Çalıkuşu'nda oynuyordu, adı Tarık" dedim. Şimdi baktım Tarık Tarcan'mış. İşte bu da yine bir ünlü ile olan hikayem. O arkamdaki masada yemeğini yiyordu. Ben de bembeyaz polarımın üzerine, hayatımda belki de toplamda 8 kere yediğim iskenderin yağını sıçratıyordum.
Aslında, söylemek istediğim şuydu; eski Çalıkuşu dizisinde, Kamuran yaşlı kadınla flört ederken, ÇK da onların yanındayken, kart kadın "buraların mehtabı da farklı oluyor" demişti de, ÇK ay her yerde aynı, mehtap nasıl farklı olurmuş?" demişti. İşte ben bunu düşünürken, Tarık Tarcan'ı gördüm. Karma mı bu artık, evrene yolladığım ve dönüştürebildiğim düşüncelerim mi?
Ayh, yani Dikili'de gökyüzü böyle iken (çoğunlukla) başka yerlerde farklı mı? Soru buydu. Cevap da evet.
Peki en sevdiğim gözlüğümü nerede kaybettim? Ehliyetimi ne zaman bulacağım? Bunları da düşünsem tekrar var eder miyim?
Ö_ö
J.Z.Z., Ankara
Kasım 2013